Kısa boyuna rağmen dikkat çekiciydi genç kız. Ufak tefek görüntüsüyle nasıl da korunmaya muhtaç. Her erkeğin kol kanat germek isteyeceği biriydi. Ama içten içe öyle miydi? Hayır o güçlüydü, kimseye ihtiyacı yoktu. Başı dik yürüyordu ve...
Sürtüğün tekiydi. Çirkindi. Kocaman bir ağzı vardı ama erkeklerin dikkatini çekiyordu işte. İstemsizce kısa boylu insanlara bir antipatin oluşmasına neden oluyordu.
'Kısa insanlar, Tanrı mükemmel olana kadar bir şeyin büyümesine izin verir.'
Peki soruyorum sana. Her zaman mı? Belki de ne kadar büyürse büyüsün asla mükemmel olamayacağı için çok yer kaplamasın diye öyle kalmıştır.
Kısa boylu insanlar ikiye ayrılır.
Çok iyiler ve çok kötüler. Lanet olsun ki boyu kısa olan insanlarda gri yok. Beyaz ya da siyah. Ve o sürtük, kesinlikle koyu bir siyahtı.
Topuklu giyse geçen seferkine yaptığım gibi bakışımla kırarım topuğunu. Ama yine ya bir yerlerden Mercedes çıkar ya da şöyle Francisco bozması bi yakışıklı yardım eder ona.
Neden? Doğanın kanunu mu bu?
Not: Kısa boylu insanlara lafım yok ya da boylarına. Kimseyi dış görünüşüne göre yargılayamam, hakkım değil zaten çok yakın arkadaşlarım da vardır kısa boylu, çok iyi insanlar. Bu yazı belli bir kesim hakkında.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder