Taş zeminde topuğunu tıkırdatarak yürüyordu genç kadın. Uzun bacaklarını sergileyen oldukça şık bir elbise vardı üzerinde. Topuklu ayakkabıları bacaklarını olduğundan daha da uzun gösteriyordu. Topuk sesleri ortalığı inletiyordu adeta. Sonra topuğu kırıldı s.rtüğün.
Beter olsun! Sen misin o kıçında elbiseyi giyen? Sen misin gözümün önünde şakkıdı şakkıdı yürüyen? İşte böyle gözlerimle kırarım topuğunu. Ne gereği var iki metre olacak? Karının bacakları da maşallah eyfel kulesi.
"Daha nereye uzayacaksın be kadın?" dedim. Jack'in Fasulyeleri hani uzuyor gidiyor bir devin evine."Amacın oraya erişip o devle yaşamak falansa söyle bana. Seni jetimle postalarım oraya. E canım baştan söyleyecektin bunu. Kırdık güzelim topuğu da. Neyse sen o ayakkabıyı bana ver. Ben yaptırırım.
Pardon? Amacın devin yanına taşınmak değil mi? O topukla beynini delerim ben senin. Bir kulağından sokarım diğerinden çıkar. Ciğerlerini deşerim. Karnını çıkarırım. Kalbini de ellerimle söker, köpeklere yediririm." dedim ama içimden.
Anca içimden derim zaten. Neyse en azından topuğu kırıldı da mağdur oldu. Gerçi hemen orada Mercedes'i aldı onu ama bu konuyu şu an açmak istemiyorum.
Bir Şarkı: Dream On.
Sing with me
Sing for the year
Sing for the laughter
Sing for the tear
Sing with me
I'm just for today
Maybe tomorrow the good lord'll take you away
Dream on, dream on, dream on, dream on
Dream until the dream come true
Hani böyle bir şarkı dinlersin. Sonra bir daha dinlersin. Bir daha. Bir daha. Bir daha... İçine sokasın gelir böyle, sonra dersin. 'Lan ben şarkıyı niye içime sokuyorum? Oturayım dinleyeyim.' Böyle bir daha dinlersin. Durup dururken söylersin. Okula giderken otobüste dinlersin. Teneffüste dinlersin. Derste falan dinlersin. Hababam dinlersin. Sıkılır mısın? Hayır. Ama bir süre sonra yeni şarkılar bulursun. Dinlememeye başlarsın. Unutulur gider.
Sonra bir gün, bir yerde duyarsın. 'Ne çok dinlerdim?'dersin. Tekrar dinlemeye başlarsın. Eski tadı vermez. Bırakırsın gider.
Ay duygulandım şimdi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)