27 Haziran. Sanırım. Bilirsiniz, tatillerde tarih anlayışı şaşar. Televizyonda Model var. Bir melek vardı. Melek yok arkadaşım uzaylı var. Her zaman inandığım bir konu bu benim.Gelmişim 15 yaşına hala korktuğum saçma bir şey var. Geceleri mutfağıma uzaylılar geliyor. Hayır bu anlayış nasıl oluştu bilmiyorum. Geceleri su içmeye falan kalkarsam koşarak giderim mutfağa. Işığı hemen açınca kaçıyorlarmış gibi.
Neyse konumuzdan şaşmayalım. İstanbul'dayım. Tatil için. Tamamiyle yeme-içme-sıçma-gezme-uyuma beşlisi içinde takılıyorum. Şu anda da erik var elimin altında. Arada ağzıma atıyorum bir tane. Efkarlıyım tabi. Dün Jessie J burnumun dibine gelmiş ama ben geceyi Survivor izleyerek geçirmişim. Zaten Anıl elenmiş, neyin kafasıysa bu?
Eriğimin çekirdeğini tükürdüm devam ediyorum. Yanlarında kaldığım kuzenlerimden biri evli -gerçi karısı burda değil- diğeri nişanlı ama çocuk gibiler teallam.Evde öğrenci hayatı yaşıyoruz. Tek farkı para çok. Onun dışında bok götürüyor etrafı. Tabi bunlar bana alıştırma oluyor. Ben 18 yaşında doğmalıydım arkadaşım. Cumburlop İstanbul'da üniversite hayatına atılmalıydım.
Neyse efeenim sağ yanımda One Day/ Bir Gün var. Em ve Dex, Dex ve Em. Çevremdeki çoğu insan The Notebook hayranı ama benim için Dex ve Em, Noah ve Allie'den daha değerli. 15 Temmuz'u seviyoruz milleet. Uzaylıdan konu nasıl buraya geldi bilmiyorum.
Tanışma şeysi ya bu biraz kısa olmalı. Evet, bol kitap kokulu günler. Ay o ne güzel kokudur öyle. Olsa da koklasak.
Mutfağımdaki Uzaylı
27 Haziran 2012 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)